Özellikle yerli turistlerin Gaziantep’i ziyaret etmesindeki başlıca nedenlerden biri, meşhur mutfağıdır. Efsanevi mutfağının bu namı, ticaret kervanlarının İpek Yolu’ndan sonra bu tozlu vaha boyunca ilerlemelerinin bir sonucudur. Doğu’dan Avrupa’ya taşınan baharatlar, bölgede kültürel ve mutfak değişimi doğuran bir ticaret yarattı. Gaziantep’in yerel mutfağı da buna paralel olarak mutfak geleneklerini, baharatların ve otların zenginliğini yansıtıyordu.
Güneşli bir günde Gaziantep sokaklarında dolaşırsanız; iştah açıcı kokulara, şehrin ünlü fıstıklarına ya da ayva ya da erik gibi meyvelerle pişirilmiş balıklara, kebap kokularına, baklavaya ve başka yerde bulamayacağınız eşleşmelere şahit olursunuz. Yerel mutfağı gerçekten zengin bu şehirde, ne yazık ki, İstanbul’un aksine, çok fazla esnaf lokantası bulamazsınız. Dolayısıyla, burada biri sizi evine davet ederse, bu fırsatı kaçırmayın!
Yazımızın devamında, Gaziantep’in mutfağını keşfetmek için ayırdığımız 1 gün boyunca nerede, ne yediğimizi görebilirsiniz…
08:00
Gaziantep’e geldiğinizde, kendinizi alışveriş, yemek ve keşiflerle dolu bir güne hazırlamak istiyorsanız, geleneksel başlangıçları deneyin. Onlardan biri beyran çorbası. Kuyruk yağı, pirinç, sarımsak, biber, kıyılmış kuzu eti ile hazırlanan bu lezzetli yemek, aynı zamanda doyurucu bir kahvaltı. Burası, baharat severlerin şehri; dolayısıyla güne klasik bir kahvaltı ya da yulaf ezmesi ile başlamayı seviyorsanız, size uygun olmayabilir. Biz, beyran çorbası için Metanet Lokantası’nı tercih ettik.
10:30
Kahvaltının üzerinden biraz geçince, Antep sizi yeniden bir şeyler yemeye yönlendiriyor. Burada parmaklarınızı yedirecek bir lezzet arıyorsanız, katmer kesinlikle onlardan biri. Hamur, kaymak, şeker ve doğranmış Antep fıstığı serpilerek hazırlanan katmer, taş fırında pişirilir ve sıcak olarak servis edili. Katmerci Zekeriye Usta, burada oldukça meşhur.
14:00
1887 yılından bu yana hizmet veren İmam Çağdaş; Antep’in yerel mutfağına ve özellikle kebaplara yer veren kalabalık bir menüye sahip. Buraya gelirseniz, sarımsaklı yoğurtla buluşan patlıcan yatağındaki kuzu kebabını; Ali Nazik’i mutlaka deneyin. Ayrıca çıtır taş fırında lahmacun da denemeye değer.
15:00
Güzel bir öğle yemeği ziyafetinin ardından, kendimizi bir Türk kahvesi ile ödüllendirdik. 17.yüzyıldan bu yana hizmet veren Tahmis Kahvesi, Gaziantep’te oldukça meşhur. Karanlık ahşap tavanları ile ilk bakışta ciddi bir hava yaratırken, içeriden gelen tavla zarı sesleri ve türküler, daha samimi bir ortam yaratır. Menengiç kahvesini, kalın kadifemsi dokusuyla bir de burada deneyin.
20:00
Gaziantep’de çok fazla meyhane kültürü bulunmuyor, o nedenle alkollü içecek menüsünün bulunduğu iyi bir kebapçı bulmak biraz zordur. Aradığınız daha atmosferik bir akşam yemeğ ise, Bayazhan iyi bir seçim olacak. Yüzyılı aşkın süre önce dönemin zengin tütün tüccarı Bayaz Ahmet Ağa’nın yeri olan restoran, hem Gaziantep tarihini hem de lezzetli Antep mutfağını iyi yansıtıyor.
İlk Yorumu Siz Yapın